Ana sayfa Okumadan Geçme İYİ, TEMİZ VE ADİL YEMEK “SLOW FOOD” İLE MÜMKÜN

İYİ, TEMİZ VE ADİL YEMEK “SLOW FOOD” İLE MÜMKÜN

2842
0

Nedir bu Slow Food? Hayatımızın bu denli hızlı ve yorucu olduğu dönemde fast food’la günü geçiştirirken slow food nasıl çıkmış? Ekonomik ve siyasi bir ana fikri var mı? Hadi bakalım!

slow4

Slow Food 1989’da fast food kültürüne, yerel gıda geleneklerinin kayboluşuna ve insanların giderek ne yedikleri, yedikleri gıdaların nereden geldiği, tadının nasıl olduğu ve yemek seçimlerimizin dünyayı nasıl etkilediği konusundaki vurdumduymazlıklarına karşı kurulmuş kar amacı gütmeyen bir eko-gastronomi organizasyonudur.

Uluslararası “Yavaş Yemek” hareketi, 9 Kasım 1989’da kurucu üye Falco Portinari’nin kaleme aldığı bu bildirinin 15 üye ülke tarafından onaylanmasıyla resmen kabul edilmiştir.

slow

Endüstriyel uygarlaşmayla başlayıp gelişen yüzyılımız, önce makineyi icat etti sonra da onu kendine yaşam modeli olarak seçti. Hayatın koşuşturma telaşı bizi köleleştirdi, sinsi bir virüse yenik düştük: alışkanlıklarımızla aramıza giriyor, evimize, özelimize yayılıyor ve bizi “hızlı yemek”e zorluyor.

“Yavaş Yemek” daha iyi bir geleceği emniyete alır. “Yavaş Yemek”, küçük salyangoz simgesiyle, “yavaş” kımıltıya devinim getirecek nitelikli desteğe ihtiyaç duyan uluslararası bir düşünce hareketidir aynı zamanda.

Bugün tüm dünyada 850 yerel convivium (yerel coğrafi şartlarda farklı bir birlikte yaşamı seçen topluluk) ile yaklaşık 80.000 üyesi bulunmaktadır.

slow5

Slow Food, aslında bir insan hakları hareketidir. Petrini, sadece doymak değil, lezzet almanın da bir insan hakkı olduğunu belirtiyor. Son yayınlanan “İyi, Temiz ve Adil” adlı kitabında yiyeceklerin bu üç karaktere birden sahip olmasının kültürel ve etik unsurları tartışılıyor.

Slow Food’un Amaçları

“Yerel ve geleneksel besin maddeleri korunmalıdır,” diyor Slow Food. Nesli tükenen hayvanlar kadar tükenen bitkiler ve gıda maddelerini de hesaba katmak gerek. Farkında olmadan doğaya verdiğimiz zarar, altından kalkabileceğimiz boyutta değil.

slow3

Neden herkes kendi kendisinin gurmesi olmasın? İnsanlara tat eğitimi verirseniz ve yemek kültürlerini geliştirebilirseniz bu mümkün. Tat eğitimi, Slow Food’un önemli amaçları arasında. Yediklerimizin tadını alabilmek ve bir şeylerin yanlış gittiğinin farkına varabilmek oldukça önemli. Eğitimin önemli olduğu bir diğer nokta da fast food. Büyüklerinizin “kim bilir hangi yağlar içinde pişiyor” diyerek ipuçlarını verdiği riskleri unutmayın; fast food zararlıdır! Eğitim sadece bununla da sınırlı değil. Eğer sözgelimi öğrencilere bahçıvanlık eğitimi verirseniz dünyanın ne kadar değişebileceğini hayal edebiliyor musunuz? Şehirlere öyle gömüldük ki, kimse eline bir bahçe verilse ne yapacağını bilmiyor.

Slow Food Türkiye’de ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyor?

Slow Food ülkemizde birçok noktaya ulaşmış, genel olarak kıyı şehirlerimizde benimsenmiş bir hareket. İzmir, Foça, Seferihisar, Yenipazar, Tire, Alaçatı, Urla…

slow2

İstanbul’da ise üç taneyiz, Fikir Sahibi Damaklar’ın yanı sıra Balkon Bahçeleri ve Yağmur Böreği adlı iki ekip daha var. Bunların haricinde Kars’tan, Samsun‘a, Gaziantep‘ten Çanakkale‘ye yayılıyoruz. Haliyle herbir noktada farklı öncelikler var. Her bir grubun üyelerinin öncelikleri de başka.

Örneğin, Fikir Sahibi Damaklar “İstanbul Lüfer’e Hasret Kalmasın” kampanyasını yaparken, Balkon Bahçeleri tohum takas ağı kurma gayretinde, Yağmur Böreği ise okullarda “Tarladan Sofraya” adlı tat eğitim atölyelerinin düzenleyicisi; Urla‘daki ekip geleneksel “Mart Dokuzu”nu canlandırırken, Foça yerel pazarlarını dünyaya tanıtıyor.

slow6

Çeşme ilçesine bağlı Germiyan Köyü, endüstriyel üretime karşı küçük üreticileri ve doğal gıdayı ön plana çıkaran Slow Food hareketince Türkiye’deki ilk “slow food” köyü seçildi. Türkiye Slow Food Temsilciliği ile Germiyan Slow Food arasında Germiyan Köyü’ndeki bir kahvehanede protokol imza töreni gerçekleştirildi.

Slow Food terminolojiyi çevre ya da ekonomiden ziyade en basit haliyle gıda üzerinden konuşurken, en demokratik lisanı kurabilecek olan hareket. Herkes günün sonunda çocuğunun gıdasının, sağlığının peşinde. Bu sebeple akım öncüleri desteklendikçe, Türkiye’nin Slow Food’a ilgisi de artacak.

Organik gıdaların neden bu kadar pahalı olduklarını sorgulamak yerine, işlenmiş hazır gıdaların neden bu kadar ucuz olduğunu sorgulama fikrini gün geçtikçe gündemde göreceğiz.

Slow Food akımını benimsemiş Yemek Kulübü’ne giden bir gurmenin deneyimine bakalım. Bandırma’nın Edincik Köyü’nde yaşayan Şef Eray Yay kendi evinde restoran açmış. Ekim ayından mayıs ayına kadar konuklarına yemek yapan şef, sevdiği şeyi işe çevirmemek için böyle ara vermeyi tercih etmiş.

slow8

 

Hazır bir menü yok Yemek Kulübü’nde, fiyat aralığını kendiniz belirliyorsunuz tavsiyeler ışığında, buna göre size deniz mahsulü, et, hamur işi gibi geniş bir yelpazeden menü oluşturuluyor. İçecek olarak dışarıdan kendi şarabınızı getirmeniz mümkün, onun dışında su veya soda size yemeğinizle eşlik ediyor.

Her şeyin hızlı yaşandığı, aceleye getirildiği bu günlerde, güzel küçük bir bahçe içinde, geniş bir mutfak ve odun fırını ile geniş bir masanın etrafında sevdiklerinizle “slow food” konseptinde bir deneyim yaşamak isterseniz, ekim ayından itibaren yer bulduğunuz anda Yemek Kulübü’nü deneyimlemenizi tavsiye ediyoruz.

İstanbul’da Slow Food

slow7

F. Erdilli Gourmet Slow Food

Şehrin koşturmacasında organik beslenemez miyiz peki? İstanbul’u da düşünmüşler. Yeniköy’de F. Erdilli Gourmet Slow Food bize bu fırsatı veriyor. Tarladan kahvaltı soframıza organik ürünler getiriyorlar.

Süt Yumurta Reçel

Kadıköy’de de slow food kahvaltısı yapmak isteyenler için mütevazı bir mekan biliyoruz. “Süt Yumurta Reçel” isimli mekan mevsiminde iyi besinler yiyebilmek için çok doğru bir tercih. Sanatkarlar Sokağı’ndaki kafeye mutlaka uğramalısınız.

 

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here