Nesillerin değişmesiyle birlikte yemek yemeye olan tutum da değişmeye başlamış durumda. Eski usül yemekler, kurulan sofralar bile yerini çok daha farklı sofralara, besin tercihlerine, yeme alışkanlıklarına bıraktı. Özellikle gençler ve yeni nesil bireyleri mutfağa daha çok yoğunlaşmaya başlamış durumdalar. Her ne kadar mutfağa ve besinlere olan ilgi artmış olsa da anneleri gibi yemek yapmaya zaman harcamıyorlar. Artık eskiden yapıldığı gibi kap kap yemekler, çeşit çeşit kurulmuş sofralar hazırlanmıyor maalesef.
Beslenme bir temel ihtiyaç olduğu için ve yaşamın sürdürülmesinde elzem bir nokta olduğu için beslenmeye olan ilgi günden güne artıyor. Vegan tarifler, çiğ besinler, glütensiz ürünler kullanılarak çeşitli tarifler ve yemekler günümüzde popülerleşmiş durumda. Bir öğünde birden fazla çeşit tüketip az öğün yapmak yerine, ara öğünler de yapılarak çeşitler gün içerisine düzenli olarak paylaştırılıyor. Bu sayede hem beslenme açısından daha sağlıklı bir yol izlenirken, hem de farklı besin kaynakları tüketilerek besin çeşitliliği de sağlanmış oluyor.
Eski zamanlarda yapıldığı gibi çorba, et yemeği, sebze yemeği, pilav, salata, tatlı klasiği artık yeni nesilde bir kenara itilmiş durumda. Daha çok kolay şekilde hazırlanacak, az malzemeyle ortaya konulabilecek yemekler yapabilmek ön plana çıkmış durumda. Tarifler için sıkı bir araştırma da yapılıyor aynı zamanda. İnstagram, youtube gibi sosyal medyalardan izlenilen, öğrenilen tarifler günlük hayata uyarlanıyor. Daha doğrusu yeni nesil mutfakla özellikle tarifler konusunda imtihan yaşıyor. Yapılan yemekler de yenilmeden önce paylaşılıyor, sırf bunun için çeşitli efekt programları dahi telefona indiriliyor. Yani yemekler yenilip doyulmaktan daha çok sosyal mecralarda paylaşılmak üzere bir görevi üstelenmiş durumda. Artık evlerde kurulan sofraları, kimi zaman yemeklerin yapılma aşamalarını dahi telefonlardan takip etmek mümkün hale geldi.
Yemek yapımının yanı sıra sağlıklı beslenmeye karşı da bir ilgi ve yoğunlaşma da günümüzdeki yeni nesilde mevcut. Çeşitli fast food market zincirlerinin artması, insanların zamanlarının çoğunu avmlerde geçirmesi dolayısıyla kilolarda da artış durumu görülüyor. Kilo alımlarının artması, beden algısı yorumlarının değişmesi ve dış görünüme verilen önemin artması ile yeni nesil de sağlıklı beslenmeye karşı daha fazla ilgi duymaya başlamış bir halde. Aslında bu durum çok uzun zamandan bu yana dikkat edilmesi ve özen gösterilmesi gereken bir nokta.
Sağlıklı beslenmeyi tercih eden yeni nesilde dikkat edilen konulardan biri besin seçimi. Fazla yağlı, et tüketiminin yoğun olduğu, işlenmiş besinlerin tüketildiği, beyaz un ve şekerin kullanıldığı bir beslenme modeli yerine daha çok sebze ağırlıklı, salatanın sıklıkla tüketildiği bir beslenme örüntüsü yaygınlaşmış durumda. Evlerde yapılan kekler, kurabiyeler ve çeşitli unlu ürünler beyaz un yerine tam buğday, şeker yerine bal, yağ yerine tahin veya Hindistan cevizi yağı gibi ürünler kullanılarak hazırlanıyor. Paketli gıdalar yerine ev yapımı çikolatalar, kekler, kurabiyeler hatta cipsler bile yapılıyor. Artık sokaklarda ya da parklarda çantasından ara öğün kabını çıkaran, salatasını cam kavanozunda getirmiş olan bireyler görmek mümkün hale geldi. Bu durum sağlık uzmanları tarafından da mutlulukla karşılanıyor. Aynı zamanda anne-babalar da bu durumdan oldukça memnun bir halde.
Neslin değişmesi ile çeşitli alışkanlıklar değişmiş durumda. Toplumdaki kimi yargılar ve kalıp düşünceler, tutumlarda da aslında değişim yaşanıyor. Tüm bunlar beslenme açısından iyiye ve gelişime bir işaret. Ama elbette bu dengeyi de iyi korumak gerekiyor.