Büyüklerinizin evini ziyarete gittiğinizde cam kavanozlarda saklı rengarenk akide şekerlerini görmüşsünüzdür. Eskiden bayramlarda, misafirliklerde en çok ikram edilen şekerleme akide şekeri diğer adıyla kelle şekeriydi. Çocukların, büyüklerin her yaştan insanın sevdiği cam gibi akide şekerleri…
Günümüzde ne yazık ki bu kültür kaybolmaya yüz tuttu. Bayramlaşmaya gelen çocuklara akide şekeri ikram etmek, mendillere sarmak kimsenin aklına gelmiyor. Onun yerine marketlerden alınan ve süslü ambalajları olan fabrikasyon ürünler tercih ediliyor. Bu topraklara ait olan bu şekerleme mirasına evlerde rastlamak pek de mümkün olmuyor. Hem bu lezzetli şekerlemeleri akıllara getirmek hem de kültürü devam ettirmek için akide şekeri neymiş, nasıl yapılırmış gelin beraber göz atalım.
Akide şekerinin tarihsel önemi
Akide şekerinin tarihi Osmanlı İmparatorluğu zamanına dayanıyor. Akide sözcüğü “bağlılık, sözleşme, bağlanma, birbirinden ayrılmama” anlamı taşıyor. Aslında akide şekerinin sert yapısı göz önünde bulundurulduğunda bu isim oldukça anlamlı. Akide şekeri Osmanlı zamanında askerlere dağıtılırmış. Yeniçerilerin devlete bağlılığını simgeler ve devletin önemli kişilerine ikram edilirmiş. Sert ve renkli yapısı ile devleti simgelediği düşünülürdü. Yeniçeriler ulufe töreninde ikram edilen bu akide şekerlerini yiyerek devlete olan bağlılıklarını ve itaatlerini kanıtlar, söz verirlerdi. Topkapı Sarayı’nda törenlerle sunulurdu. Padişah bu şekere çok önem verirdi.
Bir rivayete göre yeniçerinin padişaha sunduğu şekerin ağırlığına göre padişaha olan güvenleri değerlendirilirdi. Ünü de bu şekilde yayılmaya başlayan akide şekeri, Osmanlı dönemi boyunca oldukça popüler olmuştur.
Akide şekeri nasıl yapılır
Akide şekerinin yapısına gelecek olursak ilk başlarda sadece top şeklinde kesilen akide şekerleri daha sonra farklı şekillerde kesilmeye başlandı. Günümüzde de Osmanlı döneminde de şekerlemenin içine farklı aromalar ve gıda boyaları karıştırılırdı. Kuru yemişlerle ve çeşitli baharatlarla farklı lezzetlerde rengârenk akide şekerleri yapılırdı. Günümüzde de oldukça fazla çeşidine ulaşmak mümkün. Yapımı zahmetli olan bu şeker eskiden su ve şekerin şerbet haline getirildikten sonra suyun iyice uçurulup mermer bir tezgâhta macun kıvamı verilmesi ve şekillendirilmesiyle yapılırdı. Günümüzde büyük bakır kazanlarda kaynatılan şerbetler farklı aromalarla, kuru meyvelerle ve baharatlarla karıştırılır.
Bal ile hamur kıvamı verilir ve macun olana kadar çekilir. Daha sonra macuna şekil verilmeye başlanır. İstenilen şekle göre macun çekilir. En çok çubuk şeklinde çekildikten sonra kesilir ve kare şekli verilerek yapılır. Tercihe göre gıda boyalarıyla renk verilebilir ve renkler karıştırılabilir.
Osmanlı zamanında da en çok gül suyu, tarçın, susam, portakal, limon, nane gibi aromalar kullanılırdı. Bir kazandan yaklaşık 20 kilo akide şekeri çıkarmış ve tek seferde 250 kilo şekerleme yapıldığı olurmuş. Bu şekerlemeler eskiden bakkallarda, tatlıcılarda ve pazarlarda satılırmış. Yapımını izlemesi oldukça zevkli bu şekerin macunumsu kıvamı için günümüzde bal ekleniyor. Eskiden bunu sağlamak için saatlerce mermer taş üzerinde hamur çekilir ve ağda kıvamı elde edilirdi.
Akide şekeri nasıl saklanır
Evinize akide şekeri alıyorsanız havayla temas etmeyen cam kavanozlarda saklamaya özen gösterin. Böylelikle tazeliğini daha uzun süre koruyacaktır. Ayrıca çatlamadan uzun süre muhafaza edebilirsiniz.
Akide şekeri nerede satılır
Akide şekeri halk arasında Mevlâna şekeri olarak da bilinir. Fakat Konya’ya özgü Mevlâna şekeri ve akide şekeri birbirinden farklıdır. Mevlâna şekeri daha düşük ısılarda pişirilerek elde edilir. Günümüzde tükenmekte olan akide şekeri kültürü yerini çikolatalara ve jelibonlara bıraktı. Büyük şekercilerde, tarihî çarşılarda ve eski tatlıcılarda çeşitli akide şekerlerine rastlamak mümkün. Özellikle İstanbul Kapalı Çarşı’da, Edirne Tarihî Çarşısı’nda dolaşırken renk renk akide şekerlerinin tezgâhlarda yerini aldığını görebilirsiniz. Ayrıca Hacı Bekir ve Şekerci Cafer Erol halen bu geleneği sürdüren köklü şekercilerdir. Tüm bu büyük dükkânların ürünlerini internet ortamı üzerinden de temin edebilirsiniz.
Kastamonu`nun İnebolu ilçesinde Uğur Pastanesinin sahibi olan Ali KOCABIYIK bu geleneği halen sürdürmektedir.