Renklerin hayatımız üzerindeki etkisi yadsınamaz derecede önemlidir. Doğanın içinde barındırdığı renkler, dekorasyon yahut giyim alanında tercih ettiğimiz renkler, sanatın her alanına nüfuz etmiş renkler… Kısacası renkler her yerde ve yaşamın öz maddesi gibi etkili. Böylesi bir alana yayılan renklerin beğenilerimiz ya da duygularımız üzerinde güç sahibi olduğunu biliyoruz. Ancak renklerin etkisi sadece duygularımız ile de sınırlı kalmıyor. Araştırmalara göre renkler, kan basıncı, metobolizma hızı, nefes hızı gibi pek çok fizyolojik olaylarla da ilişkili. O halde renklerin bu hem psikolojik hem de fizyolojik gücünü üzerimizde hissediyorsak beslenme ile olan ilişkisi de önemli yer tutmaktadır. Renklerin yeme davranışları üzerindeki etkisi özellikle diyetisyenlerin çok üzerinde durduğu bir konu. Ancak artık sadece beslenme uzmanlarının değil pek çok kişinin merak ettiği alanlardan biri haline geldi. O halde renklerin iştahımız üzerine etkisine giriş yapmadan önce ana renklerin neler olduğuna bakalım. Dünya üzerinde ana yahut temel renk olarak belirlenen 3 renk vardır. Bu renkler sarı, kırmızı ve mavi olarak sıralanmış olup turuncu ve yeşil gibi renkler ara renk olarak anılmaktadır. Teknik açıdan değerlendirme yapıldığında da siyah ve beyazın renk değil gölge olduğu ifade edilmektedir. Ancak bizleri ilgilendiren kısım ise ana ve ara renkler olacaktır. Renklerin iştah üzerindeki etkilerini incelerken bahsedilmesi gereken ilk renk şüphesiz kırmızı olacaktır.
Kırmızı
Kırmızı kaynaklarda dalga boyu en yüksek renk olarak geçiyor. Kırmızının uyarıcı etkisi yüksek olduğundan dolayı ikaz levhalarının renk tercihi kırmızıdan yana yapılmıştır. Bunun dışında uyarıcı olarak trafikte kullanılan dur ışığı da kırmızıdır. Bunun nedeni ise tesadüfi değildir elbette. Kırmızı rengin varlığına doğada baktığımızda ilk olarak ateş dikkati çeker. Kan kırmızıdır ve bazı vahşi hayvanların rengi de öyle… Bu nedenle kırmızı, uyarıcı, nabız yükseltici ve metabolizma hızlandırıcı kuvvetli bir renktir. Haliyle iştah konusunda da kırmızı baş rol oynar. Pek çok restoran hatta fast food mekanlarının kırmızı renkte dekore edildiğini fark etmişsinizdir. Bunun nedeni de kırmızının iştah açıcı uyaran bir renk oluşu ile ilgilidir. Metabolizma hızlandığında iştahın buna bağlı olarak açılması olağan bir sonuçtur. Fiziksel performansı arttıran kırmızı, iştah da açtığından dolayı kilo almak isteyenlerin tabak ve masa örtüsü rengi tercih edeceği zaman ideal seçenek olabilir. Bunun tam tersi özelliklere sahip olan mavi ise sıradaki rengimizi oluşturuyor.
Mavi
Mavi her açıdan kırmızının tam zıttı bir renk olarak bilinir. Kırmızı adrenalini arttırırken mavi sakinlik ve dinginlik verir. Kırmızı metobolizma hızı, nefes hızı, kan basıncını arttırırken mavi ise bunların tam tersi etki ile metobolizmayı yavaşlatır. Mavi huzurun ve sakinliğin rengidir. Elbette bu da tesadüf değildir. Kırmızı doğada ateş ve kanı anımsatıyordu mavi ise öncelikli olarak gökyüzünü çağırıştırır. Açık bir gökyüzü dingin bir havayı, zarar görmeyecek ekinleri, açık gökyüzüne sahip huzurlu ve fırtınasız bir günü temsil eder. Gökyüzü gibi mavi olan deniz de ufkun sonsuzluğu ile adeta şifa ve sakinlik saçar. Doğaya baktığımızda böyle hissettiren mavinin verdiği sakinleştirici etki de şaşırtıcı olmuyor. Bu nedenle mavi kırmızının aksine iştah kapatan renk olarak bilinir. Sakin bir vücut çok efor sarfetmediği için yiyeceğe de fazla gereksinimi yoktur. Kilo vermek isteyenlere önerilen renklerin başında mavi gelir. İştahınızın kapanmasını yahut daha kontrollü yemeyi istiyorsanız eğer mavi bir yemek takımı sizin için ideal olacaktır. Mavi bir masa örtüsü ve dekorasyonla daha az ve kontollü yemek yiyebilirsiniz.
Sarı ve Turuncu
Sarı ve turuncunun beslenme alışkanlıkları üzerinde oluşturacağı etki birbirinden çok da farklı olmadığı için ikisinden de aynı anda bahsetmekte fayda var. Sarı doğada güneşin rengidir, sıcağı ve ışığı temsil eder. Kapalı havaya sahip coğrafyalarda depresyon eğiliminin fazla olduğu araştırmacılar tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Hatta bazı araştırmalarda bu tarz bölgelerde yaşayan insanların depresyonu atlatmaları için bazı gün ışığı cihazlarının tavsiye edildiği geçmektedir. Bu durumda sarının ve turuncunun serotinin hormonu salgılaması ile mutluluk ve enerji verdiği oldukça açıktır. Kırmızı da olduğu gibi enerji veren sarı ve turuncu renkleri de iştah açıcı özellikleri ile bilinmektedir. Özellikle sarının kalıcı olmayan geçici bir etkisi vardır. Taksiler geçici bir yolculuk için kullanılır. Sarı rengi kalıcı olmayan hızlı ve geçici şeyleri temsil eder. Bu nedenle özellikle fast food restoranlarının duvarlarını sıklıkla sarı ve turuncu renkte görürüz. Bunun nedeni ide hızlı pişen yemekleri hızlıca tüket mesajı veriyor olmakla ilgildir. Enerji veren sarı ve turuncu iştahı açar ve hızlı bir şekilde kendini doyur sonra yola devam et der.
Yeşil
Yeşil ise tabiatın rengi olarak bilinir. Yeşil o kadar doğa ile iç içe geçmiştir ki doğallık, tazelik, sağlık ve ferahlığın rengidir. Sağlıklı bir mutfağa sahip olduklarının imajını vermek isteyen restoranların dekorasyonunda sıklıkla yeşil rengi tercih ettiklerini görebilirsiniz. Çünkü beslenme alışkanlıklarında yeşilin ilk çağırıştırdığı taze sebze ve meyvelerdir. Organiktir, sağlıklıdır ve taptazedir. Yeşilin rehabilite edici etkisi de bilinmektedir. Her manada sağlıklı yaşamı çağırıtıran yeşil renk haliyle diyetisyenelerin de tercih ettiği renklerin başında gelir. Hem sağlıklı yemekler ürettiklerini belli etmek isteyen restoranların hem de diyetisyenlerin sıklıkla tercih ettiği renk olan yeşili düzenli ve doğal beslenmek isteyenler tercih edebilirler.
Beyaz
Teknik olarak renk sayılmadığından bahsettiğimiz beyaz günlük hayatta ise oldukça tercih edilen renklerin başında geliyor. Masumiyeti, temizliği temsil eden beyazın durumu gıdalar için de çok farklı değil. Işığı yansıtma özelliği ile bilinen beyaz ruhsal olarak ferahlık hissi veriyor. Süt, peynir ve yoğurt gibi bazı ana besinlerin beyaz olması da zihinde tazelik imajı ile özdeşleşiyor. O nedenle restoranların vazgeçilmez renklerinden biri beyazdır. Bembeyaz bir masa örtüsü üzerine hazırlanan sofra öncelikli olarak hijyenik bir görüntü oluşturur. Temiz ve sağlıklı görünüme sahip bir sofranın ise iştah açmaması olası değildir. Bu nedenle misafirler için hazırlanan özel sofralar ve şık restoranlarda vazgeçilmez sofra sunum rengi beyaz olarak bilinmektedir. Ayrıca enfes pastaların kremalarının ana renginin de beyaz olduğu akla geldiğinde bu rengin sofra kültüründe tuttuğu yer daha da belirgin hale geliyor.
