Anavatanı Sakız Adası olan damla sakızı, Fransız Rivierası’ndan İber Yarımadası’na kadar birçok coğrafyada yetişen sakız ağaçlarından elde edilen bir reçinedir. Hasat zamanı olan yaz mevsiminde ağacın gövdesine çizikler atılır ve bu çiziklerden, ağacın savunma mekanizması olan saydam bir sıvı akar. Bu sıvı toplanıp güneşte katılaşmaya bırakıldığında kristalleşir ve katılaşır. İşte bildiğimiz damla sakızı bu zahmetli yöntemle, zorlu ve uzun bir hasat dönemi sonunda elde edilmiş olur.
Antik dönemlerde, özellikle Yunanistan’da tıp alanında kullanılan damla sakızı, günümüzde mutfak kültüründen kozmetiğe kadar pek çok alanda karşımıza çıkmaktadır. Antiseptik içeriğe sahip olan damla sakızının faydaları saymakla bitmiyor. Diş ve saç sağlığını artırmada, reflü ve gastrit gibi mide şikayetlerinin rahatlatılmasında, böbrek rahatsızlıklarında, tansiyon, sarılık gibi hastalıkların tedavisinde etkili olduğu bilinen damla sakızı, muhteşem aromasıyla özellikle Türk ve Yunan mutfaklarının da vazgeçilmez oyuncusudur.
Kültürel bir öge olan Türk kahvesiyle başlayan bu yolculuk dondurmalar ve tatlılar ile devam edip, zaman içerisinde ana yemeklere konuk olmaya kadar uzanmıştır.
Hepimizin yemek kitaplarında olması gerektiğini düşündüğümüz birkaç tarif derledik. Kimi oldukça pratik kimi ise biraz zahmetli ama ortaya çıkan sonuç pastanelerle yarışır düzeyde olunca denemeye değer.
Alaçatı Kurabiyesi
İzmir’in en güzel tatil beldelerinden biri olan Alaçatı, sert ve hırçın rüzgarıyla olduğu kadar, mis gibi damla sakızı kokan sokaklarıyla da ünlü. Ülkemizde sadece Çeşme Yarımadası’nda yetişen sakız ağaçlarının bölgenin mutfak kültürü üzerindeki etkisi oldukça büyük. Bunların arasında ilk akla geleni de elbette Alaçatı kurabiyesi. Eğer daha önce tatmadıysanız ilk etapta size bir un kurabiyesinden farksız gibi görünebilir ama bir kez tattıktan sonra neden Çeşme’deki pastanelerin önünde oluşan uzun kuyruklara hak vereceksiniz.
Malzemeler:
- 250 gram tereyağı
- 2 buçuk su bardağı un
- 4 çorba kaşığı pudra şekeri
- 2 çorba kaşığı mısır nişastası
- 2 kahve fincanı dövülmüş fındık
- 1 çay kaşığı vanilya
- 2 çay kaşığı kabartma tozu
- 2-3 diş dövülmüş damla sakızı (Damla sakızları farklı ebatlarda satılabileceğinden, miktarı toz hali 2 dolu dolu çay kaşığı olacak şekilde ayarlamalısınız. Dövmeye başlamadan önce bir süre buzdolabında bekletirseniz daha kolay kıvama gelecektir.)
Üzeri için:
- 1 çay bardağı pudra şekeri
Yapılışı: Oda sıcaklığındaki iyi kalite tereyağını, un, pudra şekeri, fındık, kabartma tozu, vanilya ve damla sakızı ile birlikte bir tepside yoğuruyoruz. Malzemelerin homojen bir şekilde karıştığından emin olduğunuzda, hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak şekillendiriyoruz. İster şekillendirmeye başlamadan ister daha sonra, kurabiyeleri fırınlamadan önce mutlaka buzdolabında yarım saat kadar dinlendirmelisiniz.
180 derecelik önceden ısıtılmış fırında, üzerleri hafifçe çatlayıncaya kadar pişiriyoruz (Yaklaşık on beş dakika). Fırından çıkardığımız kurabiyeler ılıdığında ise üstlerini yine pudra şekeriyle süslüyoruz. Kurabiye kutusu içinde ağzı kapalı bir şekilde uzun süre bayatlamadan saklayıp gelen misafirlerinize Ege mutfağının bu en özel kurabiyesini tattırmak ya da damla sakızı kokusuna daha fazla karşı koyamadan bütün tepsiyi aynı gün bitirmek; tercih sizin.
Bu kurabiyede iki püf noktası var; bir tanesi damla sakızının tazeliği ve ne kadar kullandığınız. Eğer miktarı azıcık kaçırırsanız kurabiyenizin tadı acımsı olacak ve istenilen etkiyi vermeyecektir. Bir diğer konu ise tereyağı. Mutlaka tuzsuz ve mümkünse iyi kalite bir tereyağı olmalı.
Damla Sakızlı Süt Reçeli
Sütten de reçel olur mu demeyin, oluyor. Hem de öyle güzel oluyor ki, bugüne kadar böyle bir lezzetten mahrum kaldığına hayıflanıyor insan. Hazır Alaçatı kurabiyesiyle İzmir dolaylarını ziyaret etmişken, heybemize bir tarif daha eklemeden dönmeyelim istedik.
Malzemeler:
- 5 su bardağı süt
- 1 su bardağı şeker
- 2-3 tane damla sakızı
- 1 çay kaşığı kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 1 paket krema (İsteğe bağlı)
Yapılışı: Eğer imkânınız varsa tarifi pastörize sütle değil çiğ sütle yapmanızı öneririz, sonuç gerçekten çok fark ediyor. Reçeli yapmaya sütü, şekeri, toz haline getirilmiş damla sakızını, vanilyayı ve kremayı derin bir tencereye koyup kaynatmakla başlıyoruz. Kaynamaya başlayınca içine kabartma tozunu ekleyerek bir çırpıcı yardımıyla karıştırıyoruz. Sütün rengi değişmeye başladıkça dibi tutma olasılığı da fazlalaşacaktır, bu nedenle sık sık karıştırmakta fayda var. Bir saat kadar orta ateşte pişirdiğiniz reçeliniz muhallebi kıvamı aldığında ocaktan alın, soğuduğunda bir kavanoza koyup ağzı kapalı bir şekilde buzdolabına kaldırın. Kıvamı bekledikçe koyulacak ve macun halini alacak.
Bir öneri; tane damla sakızını alıp toz haline getirmek yerine, damla sakızı ilaveli vanilyalardan da kullanabilirsiniz.
Damla Sakızlı Lokum
Evet yapımı biraz zahmetli görünüyor ama kim pastanelere taş çıkartacak bir lokumu kendi mutfağında yapmak istemez ki? O zaman başlayalım.
Malzemeler:
- 1 kilo toz şeker
- 2 gram damla sakızı
- 2 gram krem tartar
- 200 gram buğday nişastası
- Pudra şekeri
Yapılışı: Şekerin tamamını orta boy bir tencereye alıp, üzerini bir parmak geçecek kadar su ekleyerek kaynamaya bırakıyoruz. Kaynadıktan sonra krem tartarı ekleyip karıştırıyoruz, ardından damla sakızını ekliyoruz. Krema halini alana kadar karıştırıp ocaktan alıyoruz.
Buğday nişastasını ilave etmeden önce ayrı bir kabın içine eleyerek bir bardak suda iyice ezerek pürüzsüz bir kıvama getiriyoruz ki lokumumuzun içinde topaklaşmasın. Ezilmiş nişastayı da kremamızın içine ekleyerek güzelce karıştırıyoruz ve sonra tencereyi yeniden ocağa alıp kısık ateşte en az on beş dakika sürekli karıştırarak kıvam almasını sağlıyoruz. Eğer kıvamından emin değilseniz bunu anlamanın güzel bir yolu var; lokumdan küçük bir parça alıp bir bardak buzlu suyun içine atın, eğer hemen eriyip gidecek gibiyse daha tam kıvam almamış demektir, pişirmeye devam.
Sıra geldi açma aşamasına. Yağlı kağıt serdiğimiz bir tepsinin üzerine nişasta serpiştirip lokumu iyice yayıyoruz. Üzerine bir yağlı kağıt daha kapatıp merdane yardımıyla bir buçuk-iki santim kalınlığında açıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Soğuduktan sonra bıçakla dilediğiniz şekilde kesip üzerine pudra şekeri döktüğünüzde lokumunuz yenmeye hazır hale geliyor.
Damla Sakızlı Bademli Et
Sadece tatlılarda kullanılacak değil ya, damla sakızı sıradan bir et yemeğini bile bir şölen yemeği haline getirmeyi tek başına başarabilir. Hele bir de badem eşlik ediyorsa değmeyin keyfine.
Malzemeler:
- 750 gram dana eti
- 2 soğan
- 5 diş sarımsak
- 1 çay bardağı zeytinyağı
- 150 gram badem içi
- 2 domates
- 2 yemek kaşığı domates salçası
- 2 adet damla sakızı
- 2 tatlı kaşığı tarçın
- 1/3 çay bardağı krema
- Tuz
- Taze biberiye
Yapılışı: Sıcak suda bekletilip yumuşatılan bademlerin kabuklarını soyup bir tavada renkleri hafifçe sararana kadar kavuruyoruz. Ayrı bir tencerede, küp küp doğradığımız dana etini, bir bardak su ekleyerek pişiriyoruz. Soğan ve sarımsak rendesini zeytinyağında soteledikten sonra, üzerine suyunu çekmiş etleri, domates rendesini, salçayı, dövülmüş damla sakızını ve tuzu ekleyip iki dakika kadar kavuruyoruz. Son olarak tarçın, krema ve bademleri ekleyip güzelce karıştırıyoruz ve üstünü taze biberiye ile süslüyoruz.
Damla Sakızlı Muhallebi
Çocukluğumuzdaki muhallebi tadını biraz daha zenginleştirip günümüze uyarladık. Ortaya mis gibi kokan, çoluk çocuk herkesin bayılacağı, oldukça da hafif bir tatlı çıktı.
Malzemeler:
- 5 su bardağı süt
- 3 yemek kaşığı un
- 1 yemek kaşığı tereyağı
- 3 parça damla sakızı
- 2 yemek kaşığı pirinç unu
- Yarım su bardağı krema
- 4 su bardağına yakın toz şeker
Yapılışı: Süt (Bulabilirseniz çiğ süt, bulamazsanız günlük süt), un, pirinç unu ve şeker derin bir tencereye alınarak, bir çırpıcı yardımıyla sürekli karıştırılarak pişirilir. Topaklarından arınıp pürüzsüz bir kıvama geldiğinde, bir havanda dövülerek toz haline getirilmiş damla sakızı taneleri ve krema eklenir. Kısık ateşte ve yine sürekli karıştırarak pişirmeye devam edilir. Göz göz olmaya başladığında içine tereyağı ilave edilir, muhallebiye iyice yedirildikten sonra servis kaselerine boşaltılır. Üzerinizi isteğe bağlı olarak mevsim meyveleriyle ya da ince çekilmiş fıstık içi ile süsleyerek servis edebilirsiniz.