1930’lardan beri Amerikan restoranlarının hemen hepsine bulunan ve Amerikan yemek kültürünün mihenk taşlarından olan cheeseburger’in kökeni hakkında en az beş farklı teori bulunmaktadır.
Aslına bakarsanız cheeseburger’i cheeseburger yapan şeyin peynir olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak peynirden önce hamburgerin doğuşunu izlemek daha heyecan verici olacaktır. Hikâyesi 11. yüzyıla kadar uzanan hamburger ilk olarak Moğollar tarafından şekillendiriryor. Daha doğrusu at üstünde uzun yola çıkmak için hazırlanan Moğollar, yanlarında taşıdıkları yemek erzağında mutlaka düzleştirilmiş köfte bulundururlarmış.
Moğolların aslında Moskova’ya seyahat ederken yanlarında taşıdıkları bu köfteler, zamanla burada rağbet görmeye başlamış hatta daha sonraları namı Avrupa ülkelerine dahi ulaşmış. Ticareti bile yapılmaya başlanan bu köftelerin nereden dünya pazarına yayılmaya başladığını düşündüğünüzü tahmin eder gibiyiz. Evet. Gerçekten de Hamburg’dan. Almanya’nın Hamburg şehrinde satışı yapılmaya ve bu köftelerin tüketimi halklar arasında giderek yaygınlaşmaya başlamış hatta okyanusları aşarak Amerika’ya dahi ulaşmış. New York’a. Burada satılan köfteler, Hamburg bifteği veya Hamburger olarak menülerdeki yerini almaya başlamış.
Hamburgerin bugünkü halini alması ise, yani bu köftelerin iki parça ekmeğin arasına yerleştirilmesi, 1916’da Walter Anderson tarafından ortaya atılan fikir ile gerçekleşmiştir. Kendisi aynı zamanda ilk hamburger zinciri “White Castle”in kurucusu ve mucididir. Ancak o dönemde bu köfteler sadece iki dilim ekmeğin arasında servis edilmiş ve Hamburger olarak satılırmış. Yani bugünkü gibi özel hamburger ekmeklerinin üretimine henüz başlanmamıştır.
Hamburger sandviçinin hazırlanması hakkındaki iddialardan biri de Wisconsin’de yaşamış Charlie Nagreen’e dayanmakta. 1885 yılında ülke fuarında kızartılmış köfte satmaya çalışan girişimcimiz, fark etmiş ki insanlar bu köfteleri yemek için oturmak, beklemek durumunda kaldıkları için fuarı gezemiyorlar. Anlık bir çözüm ile köfteleri sandviç ekmeğinin arasına sıkıştıran satıcı, insanları bu durumdan geçici olarak kurtarmış ve yeni bir kültürün doğuşuna öncülük etmiştir aslında. Hala bu eyalette her yaz Burger Festivali düzenlenmektedir hatta.
Başka bir iddia ise New Haven kasabasındaki bir restoran olan Louis Lunch’ta doğmuş olması. 1900 yılında restorana gelen ofis işçilerinin zamandan kazanmaları ve bir an önce işlerine geri dönebilmeleri için kızarmış köfteleri sandviçlere koyup müşterilerine satmış bu restoranın işletmecileri. Bunun gibi daha birçok iddia mevcut tabi. Neredeyse Amerika’nın her eyaletinde birbirine benzer şekillerde hem de.
Gelelim cheeseburger’e. İlk cheeseburger’in yaratılması 1924 ve 1926 yılları arasında Kaliforniyalı şef Lionel Sternberger tarafından gerçekleştiriliyor. Restorana gelen bir müşterinin önerisi üzerine hamburgerin içerisine peynir ekleyen şefimiz, yeni ürününün tutulmasıyla beraber bu ürünü ana menüye ekliyor ve biz de cheeseburger’in doğuşuna tanıklık etmiş oluyoruz.
Tabii az önce hamburgerde de bahsettiğimiz gibi cheeseburger’in doğuşuyla ilgili de her bölgenin kendine has bir hikâyesi bulunmakta. Örneğin; Kentucky kökenli Kaelin’in Restoranı cheeseburger’in ilk defa 1934 yılında kendileri tarafından satışa sunulduğunu iddia etmekte. Ertesi yıl da Denver, Colarado’da Louis Ballast’a cheeseburger’in ticari isim olarak kullanılması için bir hak verilmiş mesela.
Sonuç olarak sandviç ekmeği arasında satılan köftelerin arasına bir eritilmiş peynir eklemenin kimin fikri olduğu hakkında kesin bir şekilde kanıtlarımız olmasa da biliyoruz ki cheeseburger kesinlikle tüm dünyaya yayılmış bir Amerikan icadı ve gerçekten yemekten asla vazgeçemediğimiz lezzetler arasında yerini çoktan almış bile.
Bu arada sizinle tuhaf bir bilgi daha paylaşmak istiyoruz. 2009 yılında İzlanda’da yaşanan ekonomik kriz sonrası fast food zinciri McDonald’s ülkedeki tüm şubelerini kapatarak ülke pazarından çekileceğini açıklamış. 2009 yılında İzlanda’da satılan son cheeseburger’in hala ilk günkü halini korur bir şekilde İzlanda Milli Müzesi’nde sergilendiğini, şu an ise Reykjavík Bus Hostel’in barında sergilendiğini biliyor muydunuz? 8 yıldır bozulmaması gerçekten çok tuhaf. Yine de cheeseburger’i seviyoruz.