Mevsimsel beslenmenin hem insan sağlığını hem de doğayı korumada son derece önemli olduğu artık herkes kabul gören bir gerçek. Bu konuda gösterilen hassasiyet her geçen gün artıyor ve artık daha çok insan pazar ya da market alışveriş listesini yaparken, yemek menülerini oluştururken mevsime uygun sebze ve meyveleri seçiyor.
Yeri gelmişken önemini bir kez de buradan vurgulayalım. Mevsiminde beslenme, insan vücudunun ihtiyacı olan besinleri sebze ve meyvelerden tam olarak almasını sağlar çünkü doğa, mevsim şartlarına uygun vitamin ve mineralleri bilir ve insana olması gerekeni sunar. Bunun dışında, doğa ile işbirliği içinde üretilen sebze ve meyvelerde kimyasal kullanımı daha azdır. Maliyeti de bir sera üretimi kadar fazla olmadığı için aynı zamanda ekonomiktir de.
Peki, gerçekten hangi sebze hangi mevsimde yenir, hangi meyvenin üretim dönemi ne zamandır gerçekten biliyor muyuz? Seralar ve ithal ürünler nedeniyle bütün bildiklerimizi unutur hale geldik çünkü artık her aradığımızı her an bulabiliyoruz. Bunun için her ay size mevsim sebze ve meyvelerini hatırlatmaya devam ediyoruz çünkü hem sağlığınızı hem de doğayı çok önemsiyoruz.
Şevketi Bostan
Girit mutfağına özgü bu bitki, Ege mutfağının kraliçesi olarak bilinir ve bizce de bu unvanı sonuna kadar hak ediyor. Tarla kenarlarında, bahçelerde, dağlarda ve kırlarda yabani olarak yetişen şevketi bostan aslında bir kök bitkisidir ama Ege dışındaki bölgelerde genellikle yaprakları kullanılır. Dikenli bir bitki olduğu için ayıklanması biraz zahmetlidir ama semt pazarlarında genellikle ayıklanmış ve temizlenmiş olarak satıldığı için size sadece güzelce yıkamak kalır. Yemek tariflerine bakıldığında genel olarak kuzu etiyle yakıştırıldığı görülür ancak Ege’nin meşhur zeytinyağlı yemeklerinde de önemli bir yere sahiptir. Suyunun faydaları bilindiğinden çoğunlukla haşlama suyu atılmaz, çorbalarda kullanılır ya da içilir.
Lezzetinin yanı sıra yüzlerce yıldır tıbbi amaçlı da kullanılan şevketi bostan bitkisi, çoğunlukla idrar söktürücü ve taş düşürücü olarak bilinir, aynı zamanda gaz söktürücü özelliği de vardır.
Kumkuat
Minnacık bir portakalı andıran meyvesiyle sadece dekoratif amaçlı yetiştirildiğine de şahit olduğumuz, turunçgiller ailesinin bir üyesi olan kumkuat, halk arasında daha çok “kamkat” ismiyle anılmaktadır. Yaz sonunda çiçek açmaya başlayan ağacın meyvesi, şubat ve mart aylarında toplanarak ve pazar tezgahlarında yerini almaya başlar. Onu diğer turunçgillerden ayıran en önemli özelliği kabukları soyulmadan tüketilmesidir. Çok daha tatlıdır ve çiğ olarak yenmesinin yanında reçel ve marmelatlarda da sıkça karşımıza çıkar.
Yoğun C vitamini içeren güçlü bir antioksidan olan kumkuat hastalıklara karşı direnci artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, kolesterolü düzenler. Aynı zamanda ağrı kesici özelliği de vardır. Diyet yapanları sevindirecek bir özelliği de, kabukları ile birlikte tüketilmesi halinde ani tatlı krizlerini bastırmada etkili olmasıdır.
Brokoli
Diyet ve sağlık listelerinde belki de en çok rastladığımız kürlerin başrolünde hep brokolinin olması tesadüf değildir. Lahanagiller ailesinin bir üyesi olan brokoli, bileşimindeki A, C, E, K, B2, B3 ve B6 vitaminleriyle güçlü bir detoks aracıdır. Tüm aile üyeleri gibi brokoli de bir antioksidan kaynağıdır, serbest radikalleri azaltarak yaşlanma etkilerini geciktirir. Düzenli olarak tüketildiğinde D vitamininin emilimini artırır. Sadece yüz gramı bile, günlük alınması gereken lif miktarının yüzde onunu karşılamaya yeter, bu nedenle diyet yapanların en büyük destekçisidir.
Mutfağımızda çorbadan salataya kadar birçok tarifte kullanmaya alışık olduğumuz brokolinin suyu da, tıpkı çiçekleri gibi çok değerlidir. Sadece haşlama suyunu içeren diyet ve detoks listeleri bile mevcuttur.
Karnabahar
Lahanagiller familyasının bir diğer üyesi olan karnabaharın baharlık, kışlık ve güzlük olmak üzere üç türü bulunur ancak asıl olarak bir kış sebzesidir. Genellikle çiçekli kısmı tüketilse de, yaprakları ve kökleri salata yapımlarında da kullanılabilir. Besin değerlerini kaybetmemesi için buharda pişirilmesi tavsiye edilir.
İçerdiği E, A, C, B1 ve B2 vitaminleri, kış aylarında vücudumuzun ihtiyaç duyduğu korumayı sağlar. Kalp ve karaciğer üzerinde önemli koruyucu etkileri vardır, tıpkı brokoli gibi vücuttaki toksin maddelerinin atılmasında yardımcıdır, beyin fonksiyonlarını iyileştirerek özellikle Alzheimer hastalığına karşı koruma özelliğine sahiptir, kemik gelişimini destekler, romatizmal ağrıların giderilmesinde etkilidir.
Balkabağı
Bir masal karakteri olan balkabağı, kış aylarında pazar tezgahlarında görmeyi en sevdiğimiz meyvelerdendir. İlk akla gelen balkabağı tatlısı olsa da aslında bu bol lifli meyvenin kullanım alanları oldukça geniştir. Sabah kahvaltısındaki reçelden tutun da, akşam yemeğindeki çorbaya kadar neredeyse her öğünde farklı bir versiyonunu kullanabileceğimiz balkabağı, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve demir gibi elementler içerir ve sağlık açısından son derece faydalıdır. İçerdiği yüksek betakaroten sebebiyle vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir, kansızlığı ve demir eksikliğini önlemeye yardımcıdır, vücudun yağ oranını düşürerek kolesterolle savaşır. A vitamini bakımından zengin oluşu göz ve cilt sağlığında etkilidir, saç dökülmesini önler.
Havuç
Hazır betokaroten demişken, turuncu deyince akla gelen ilk sebze olan havuçtan bahsetmemek olmaz. Havuç da bizim her mevsim görmeye alışık olduğumuz için asıl yetişme mevsimini unuttuğumuz sebzelerden. Salatalarda, garnitürlerde, yemeklerde sık sık kullandığımız havucun besin değerlerini kaybetmemesi için çiğ çiğ tüketilmesi öneriliyor ama elbette suyunu sıkıp içmek de aynı etkiyi yaratacaktır. Özellikle içerdiği A vitamininin gözler ve cilt üzerinde olumlu etkileri vardır. Zengin bir lif kaynağıdır, bağırsakların düzgün bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Hücrelerin yenilenmesinde ve enfeksiyonların giderilmesinde etkilidir. Önemli bir detoks aracıdır. Düzenli tüketildiğinde felç riskini azalttığı bilinmektedir.
Pazı
Yabani ıspanak, yaban pancarı ya da pazı. Hangi isimle tanınırsa tanınsın o gerçek anlamda bir yeşil güç. Sarması, salatası, yemeği ve kavurması yapılarak tüketilen pazı son derece besleyici ve sağlıklı bir bitkidir. A, K, C, E vitaminleri, demir, magnezyum ve kalsiyum bakımından zengindir. Güçlü bir ödem söktürücüdür, kansızlığın giderilmesinde önemli bir yardımcıdır, bağırsak aktivitelerini düzenleyerek kabızlık şikayetini ortadan kaldırır, beyin sağlığı üzerinde etkilidir, öksürüğü azaltır ve antioksidan özelliği sayesinde kansere karşı önleyicidir.
Ayva
Kış mevsimini sevmeyenler bile, söz konusu ayva olduğunda bu ayları iple çekebilirler çünkü A, B2 ve C vitaminleri bakımından zengin olan bu meyve, Türk mutfağında oldukça önemli bir yere sahiptir. Zaten ülkemiz de ayva üretiminde dünyada birinci sırada yer almaktadır.
Lif açısından da oldukça zengin olan ayva, özellikle mide ve bağırsak rahatsızlıklarında iyileştirici etkiye sahiptir. Suyu sıkıldığında veya çay olarak demlendiğinde bronşit, verem gibi akciğer hastalıklarına iyi gelir, safrayı düzenler, tansiyonu dengeler, vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur, sakinleştirici bir etkiye sahiptir.