Ana sayfa Okumadan Geçme PALEO BESLENME NEDİR?

PALEO BESLENME NEDİR?

782
0

Paleo beslenme, temeli milyonlarca yıl önce atalarımızın beslenme tarzına göre beslenme biçimidir. Bu fikir ilk olarak 1960’larda ortaya konulmuş olsa da asıl yükselişi 2001 yılında Colarado Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Loren Cordain’in yayımladığı Paleo Diyeti kitabı sayesinde olmuştur. Ardından 2013 yılında hakkında en çok arama yapılan beslenme tarzı olan Paleo beslenme gün geçtikçe yaygınlaşmaya başlamıştır. Günümüzde ise birçok kişi tarafından uygulanmakta ve araştırılmaktadır.

İlk insanlar meyve, yaprak ve böceklerle beslenmeye başlamış, ardından buna ateşin keşfedilmesi ve ilkel aletlerin kullanılmaya başlanmasıyla avcılık ilerlemiş ve av hayvanı tüketimi yaygınlık göstermiştir. Daha sonraları ise tarımın gelişmesiyle beraber tahıl tüketimi yaygınlaşmaya başlamıştır. İşte milyonlarca yıl öncesinin beslenme tarzına uygunluk gösteren Paleo beslenmenin savunucuları da tahıl tüketiminin insan vücudunun adapte olamayacağı kadar yakın bir geçmişe dayandığını ve doğal ihtiyaçlardan değil de tahılların ucuz ve kolay üretilebilir olduğundan yaygınlaştığını belirtmektedirler. Paleo beslenmeye göre insan vücuduna en uygun besinlerin taş devrinde tüketilen et, sebze, meyve ve fındık gibi kabuklu yemişler olduğu savunulmaktadır. Bütün tahıllar, bakliyat, şeker, sütlü ürünler, alkol ve paketli gıdalar ise uzak durulması gerekenler arasında yer almaktadır.

PALEO BESLENMEDE HANGİ BESİNLERİ TÜKETEBİLİRİZ

Paleo beslenme, uygulayıcılarına ilk olarak daha sağlam, daha fit, daha sağlıklı ve daha enerjik olmayı vadetmektedir. Ancak tüm bunlara ulaşabilmek için de belli kuralları göz önüne çıkarmaktadır. Kurallar çerçevesinde yer alan besinlerden bu beslenmede serbest olanlar doğal çimle beslenen hayvanların et, yumurta, organ ve kemik ilikleri, civa oranı düşük deniz balıkları, her türlü taze sebze ve meyve, çiğ fındık, fıstık, badem, ceviz, çekirdek gibi kabuklu yemişler, Hindistan cevizi yağı, avokado, zeytinyağı, tereyağı, kuyruk yağı gibi doğal ve sağlıklı yağlardır. Bunun yanı sıra tüm tahıllar tüketilmemesi gereken grup arasında yer almaktadır. Yani buğday, yulaf, pirinç, mısır, arpa, bulgur, çavdar gibi tam tahıllar ve bunların unları ile yapılan ekmek, pasta, makarna, çörek gibi besinler bu gruba dâhildir. Aynı zamanda fasulye, nohut, mercimek, bakla gibi tüm baklagiller, işlenmiş şeker, alkol, peynir, yoğurt gibi süt ürünlerinin tamamı, tuz, ayçiçeği, margarin, mısır, soya gibi bitkisel kaynaklardan rafine yağlar, kola, gazoz gibi tüm hazır içecekler ve meyve suları da bu grupta bulunmaktadır.

Paleo beslenme biçiminin yüksek miktarını protein oluşturmaktadır. Bu oran toplam enerjinin %35’lerine kadar çıkmaktadır. Proteinin temel taşlarını et, yumurta, balık gibi protein kaynağı hayvansal besinler oluşturmaktadır. Proteinin yanı sıra karbonhidrat miktarı düşük ve ayrıca düşük glisemik indeksli besinler oluşturmaktadır. Oran olarak ise karbonhidratlar günlük kalorinin %35-45’ini oluşturmaktadır. Aynı zamanda sindirim ve sağlık için büyük önem taşıyan lif, tahıllar yasak olduğundan sebze ve meyvelerden temin edilmelidir. Yağ grubu ise Paleo beslenmede alınan miktardan çok çeşide bağlı bir gruptur. Bunun için sağlıklı tekli doymamış yağlar ve omega-3 yağlarının tüketiminin artırılıp trans yağ asitleri ve omega-6 yağlarının kesilmesi gerekmektedir. Hindistan cevizi yağı, avokado, zeytinyağı ve kuyruk yağı gibi doğal ve sağlıklı yağlar önerilenler arasındadır.

Tüm bunlara ek olarak dikkat edilmesi gereken bir nokta da ana sodyum kaynağı olan tuzun kesilip potasyum tüketiminin artırılması gerektiğidir. Muz, bal kabağı gibi potasyum oranı yüksek sebzeler bu konuda önerilenler arasındadır. Bunun yanında ağırlıklı olarak asidik etkisi yüksek gıdalarla beslenmenin vücutta çeşitli hastalıklara yol açabileceğine dair devam eden tartışmalar bulunmaktadır. Paleo beslenmenin bu konudaki prensibi ise asidik gıdaların alkali gıdalarla dengelenmesidir. Yani tabakta etten çok nişasta oranı düşük olan sebzelerin bulunmasına dikkat edilmesidir. Ancak bunların arasında patates yer almaz.

PALEO BESLENMENİN FAYDALARI VE ZARARLARI

Paleo beslenmedeki en olumlu taraflar fabrika ürünü değil de tarlada yetişen kaliteli, besin değeri yüksek, doğal gıdalara yönlendirilmesidir. İşlenmiş şekerin, hazmı zor glüten içeren tahılların ve paketlenmiş ürünlerin beslenmeden tamamen çıkarılmasının teşvik edilmesidir. Bu beslenme tarzını uygulayarak bağışıklık sistemi bozuklukları ve gıda hassasiyetinden kaynaklı sağlık problemlerine çözüm bulan birçok kişi bulunmaktadır. Yapılan bazı araştırmalar sonucunda da tansiyonu düşürme, kilo vermeye yardımcı olma ve iyi kolesterol olan HDL seviyesini yükseltme gibi olumlu etkiler de yer almaktadır.

Tüm olumlu etkilerinin yanı sıra Paleo beslenmede de bulunan bazı eksiklikler vardır. Bunlardan çok uzun yıllar önce uygulanan beslenme alışkanlıklarının günümüz koşullarında uygulanmasının çok pratik olmadığıdır. Ayrıca bu beslenme şeklinde yasaklı sayılan gıdaların de uzun dönemde sürdürülebilir olmasının zor olduğudur. Bir diğer önemli nokta da sağlık açısından çok faydalı olan baklagil ve gluten içermeyen tam tahılların da yasaklı sayılmasından dolayı metabolizmaya yavaşlama, kabızlık sorunlarına yol açma gibi risklerin bulunduğudur. Önerilenden fazla miktarda protein ve doymuş yağ tüketimi ise böbrek ve kalp sorunlarına yol açabilmektedir.

Beslenme konusu kişiden kişiye değişen ve kişiye özel olarak ayarlanması gereken bir konudur. Dolayısıyla hangi beslenme çeşidinin kimler için faydalı olabileceğini bulmak sağlık danışanların eşliğinde karar verilecek bir noktadır. Her ne kadar olumlu yanları bulunsa da Paleo beslenme tarzının da uygulanmadan önce bir doktor ve diyetisyene danışılarak yapılması gerekmektedir.

 

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here