Yazın tüm hızıyla yaklaşmaya başladığı gerçeği ve havaların ısınması ile karşılaşmanın akla getirdiği yegane şeylerden biri soğuk içecekler. Sıcağı yenmek, aynı zamanda sağlıklı olmak ve vücudumuzu susuz bırakmamak. Asya’nın bu konudaki favori tercihiyse şerbet.
Batı ve Doğu Asya’da oldukça popüler olan şerbet, Arapça bir kelime olan “shariba”dan geliyor. Anlamıysa “içmek”… Şerbet ne kadar eski olabilir diye düşünüyorsanız, isminden söz edilen en eski kanıt 12. yüzyıla ait olan bir Farsça kitap olan medikal kitap Zakhireye Khwarazmshahi. Kendisi için bir saray içeceği, geleneksel bir tat ve iyileştirici de denebilir. Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’inde, Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lügat-it Türk’ünde, İbn-Sina’ın El-Kanun’da ve Mevlana’nın Mesnevisi’nde yerini almış oldukça önemli bir tat.
Hindistan’ın sokak kenarlarında satılacak kadar popüler olan bu içecek özellikle Babür İmparatoru Babur’un egemenliği sırasında asıl yükselişini yaşamış. Hatta denilenlere göre halkını şerbet yapımında kullanılmak üzere yeni buz almak için Himalayalara gönderiyormuş.
Şerbet, özellikle yaz aylarında geleneksel Hint yemeklerinin ayrılmaz bir parçası. Hintli şerbetler tuzlu, tatlı, keskin veya biberli olabiliyor. Mevsimlik meyve/çiçek/bitki bazlı olarak farklı şerbet çeşitleri hazırlanıyor.
Şerbet sadece Hindistan’da popüler değildi, Osmanlı’da da oldukça seviliyordu. Osmanlı İmparatorluğu’ndaysa şerbet için kullanılan baharatların, şifalı otların ve meyvelerin Osmanlı sarayında eczacılar ve doktorların gözetiminde yetiştirildiği biliniyor. Günümüz Türkiye’sinde de sokaklarda bulmak oldukça mümkün.
Ve kendisi geleneksel bir içecek. Doğumdan sonra yapılan ziyaretlerde hemen şerbet kaynatılır ve misafirlere ikram edilir. Adıysa loğusa şerbetidir. Bazı bölgelerde söz, nişan, düğün gibi etkinliklerde de kendi seremonisine sahip şerbet.
Peki bu şerbet nedir? Şerbet genellikle meyve, çiçek özleri ve otlardan yapılan serinletici ve sağlıklı bir şurup. Ana maddesiyse şeker ve su. Hazırlanan şurup daha sonra su ile seyreltilir ve tat için şeker ilave edilir. Serinliğine serinlik katması için de buz ile servis ediliyor. Bazı şuruplar içinse su yerine süt kullanıldığı da görülür. Amerika Birleşik Devletleri‘nde şerbet yapmak için mısır şurubu da kullanılmış. Şerbet tariflerinin çoğuna lime suyu da eklenir. Bunun nedeniyse lime suyu şurupta bulunan şekerin kristalleşmesini önlemeye yardımcı olur. İtalyan mutfağına “sorbetto” olarak, Fransız mutfağına ise “sorbet” adı ile giren içecek evrenselliğini ilan etmiş diyebiliriz.
İlk yapılmaya başlandığı zamanlardaysa şerbet şurubu, şeker kamışı suyu kaynatarak yapılır, daha sonraysa “Arak” olarak bilinen çiçek/bitki özleri bu kamış şurubuna ilave edilirdi. İçineyse Arak, gül, safran, sandal ağacı, ananas, limon, mango, portakal, turunçgiller, ve fıstık gibi çeşitli meyve/otlar katılırdı.
Yüzlerce çeşidi olduğunu anlamak çokta zor değil. Şekerli, ekşi, limonlu, baharatlı ve daha birçoğu yaz aylarını geçirmek için birebir. Kışın da eksik kalmıyor tabii ki. Soğuk mevsimlerde de sıcak ve tarçınlı olarak hazırlanıyor.
Loğusa Şerbeti Tarifi
Yarım kilo loğusa şekeri
5 su bardağı toz şeker
15 adet karanfil
15-20 bardak Su
Büyük bir tencereye su, şeker ve loğusa şekeri konularak yarım saat boyunca kaynatılır. Daha sonra kabuk tarçın ve karanfiller üzerleri kapalı şekilde karışıma eklenir ve kaynatmaya devam edilir. Daha sonra karışım süzülerek sıcak ya da soğuk olarak ikram edilir.