“Poğaça” kelimesinin İtalyanca kökenli olduğunu hiç duymuş muydunuz? İtalyanca’daki “focaccia” sözcüğü, “külde pişmiş hamur işi” anlamına gelir ve bu kelime de Geç Latince’deki “focacia” yani “ocak” ya da “ateş” sözcüğünden türemiştir. Hâl böyle olunca da, çoğu kişinin nereden geldiğini merak ettiği “poğaça” sözcüğü de dilimize bu sözcüklerin zaman içerisindeki değişiminden miras kalmıştır.
Poğaçalar da; tıpkı keklerde olduğu gibi; bilhassa kahvaltılarımızın, evde misafir ağırlamalarımızın ve öğleden sonra çay saatlerimizin vazgeçilmezlerinden. Özellikle çalışan kesimin sabah evlerinden erkenden çıkmak zorunda oldukları için yapamadıkları ev kahvaltılarının başlıca alternatifi, evlerine veya iş yerlerine en yakın konumdaki pastanelerden alınan peynirli, kıymalı, patatesli, kaşar peynirli, dereotlu veya zeytinli poğaçalar olur. Çünkü her köşe başında satıldığından ulaşılması gayet kolay, fiyatı uygun, bol çeşitli; kısacası çok pratik bir yiyecektir poğaça. Yine de evimizde misafirlerimizi ağırlayacağımız kahvaltılar, kadın günleri veya bayram zamanları gibi özel toplaşmaların haricinde, aynı pastalarda olduğu gibi, evde pişirip de yemek nedense pek aklımıza gelmez. Halbuki interneten kolayca ulaşabileceğimiz, birbirinden lezzetli ve yapımı kolay poğaça tarifleriyle, bu geleneksel lezzetimizi evlerimizde her daim bulundurmamız da mümkün; sizce de öyle değil mi?
Misafirimiz geldiğinde ayrı, midemiz kazındığında ayrı, sabah evlerimizden çıkarken ayrı, akşam çayımızın yanında ayrı… Peynirlisi, patateslisi, patlıcanlısı darken bizi açlıktan kurtaran lezzetli poğaça tarifleri arasından siz hangisini tercih edersiniz?