Ana sayfa Genel Taş Devri Diyetini Duydunuz mu?

Taş Devri Diyetini Duydunuz mu?

512
0

Taş Devri diyeti, besinlerin doğala en yakın şekliyle tüketilmesini amaçlayan bir beslenme biçimidir. Şeker, un, nişasta ve bu tür besinleri içeren yiyeceklerin tüketilmesine, hazır paketli ürünlerden ise uzak durulmasına dayanmaktadır. Bir diğer başlıca kuralı da sebzelerin olabildiğince çiğ tüketilmesi, pişirilmesi gereken sebzelerin ise buharda pişirilip tüketilmesidir. Türkiye’de daha çok Taş Devri Diyeti olarak bilinen bu beslenme şeklinin bir diğer adı Paleolitik Diyettir.

Bu yazımızda Taş Devri’ndeki yaşam koşullarından gelerek günümüze uyarlanan Taş Devri Diyetini ele aldık. İyi okumalar diler, sizler için faydalı bilgiler oluşturmasını umarız…

Besinlerin en doğal haliyle işlenmeden ve mümkün olduğunca taze tüketilmesi esas olan, çiğ yiyeceklerin de toplam diyetin en az %60 kadarını oluşturması hedeflenen Taş Devri diyetine göre sebze, meyve, ceviz, fındık, badem gibi besinler tuzlanmamış olarak tüketilmelidir. Yağ olarak da sadece zeytinyağı ve kanola yağı kullanımı serbesttir.

Olmazsa olmaz: Sebze, meyve, ceviz, badem…

Bütün etler, tavuk, hindi, yumurta, balık ve deniz ürünlerinin taze ve dondurulmuş olanları serbesttir. Ancak işlenmiş et olan salam, sucuk ve sosis gibi ürünlerin kesinlikle tüketilmemesi gerekmektedir. Mısır, patates fasulye gibi nişasta içeriği yüksek olan sebzelerin tüketiminde yasak olma da az miktarda tüketilmeleri gerekmektedir.

Balık ve taze sebze tüketilmeli

Bu diyet, direkt olarak tüketilen besinlerden, besinlerin içine katılarak tüketilen çeşitli ürünlere kadar yasaklar içerdiği için özenli olmak ve doktor ile diyetisyen kontrolünde uygulamak gerekmektedir. Çünkü her bireyin metabolizması ayrıdır ve diyeti uygulamaya karar vermesi gereken asıl kişiler sağlık personelleridir. Olabilecek olumsuz ve metabolizmaya zarar verecek durumların önüne geçebilmek adına dikkatli olmak gerekmektedir.

Taş Devri diyetindeki yasaklı yiyeceklerden bahsedecek olursak bunların başında şekerler, kekler, tatlılar, kurabiyeler, çikolata ve her türlü pastane ürünü; bunlara ek olarak da kraker, bisküvi, dondurma gibi paketli tüm gıdalar gelmektedir. Doğallıktan uzak kalmaya sebep olan yapay tatlandırıcıların kullanımı, maltoz, maltodekstrin, mısır şurubu, bal tüketilmemelidir. Glisemik indeksi yüksek olan meyvelerin tüketilmesi çok istenmemektedir. Dolayısıyla gerek düşük glisemik indeksi gerekse düşük glisemik yükü nedeniyle çilek, vişne ve böğürtlen gibi meyvelerin tercih edilmesi en idealidir. Süt ürünleri, peynir, tereyağı, krema tüketilmemeli ancak kefirin tüketimi konusunda sorun bulunmamaktadır.

Yasaklı yiyecekler

Ekmeklerin tam tahıl, çavdarlı vb. her türlüsü, kurubaklagiller, soya ve soya ürünleri yasak koşulmuştur. Taş Devri Diyetinin uygulanmasını bireyler için sağlıklı bulanlar, ekmek konusundaki kısıtlamayı günümüzde buğdayların eski zamanlara göre çok daha farklı görüşüyle savunmaktadırlar. Buğdayların genetiği her ne kadar değiştirilmemiş olsa da Taş Devri Döneminden bugüne dek çok  sayıda melezlemeye ve gluten miktarının artırılmasına tabii tutulduğunu savunmaktadırlar.

Ekmek tüketimine son

İçecek tüketimi açısından her türlü alkol ve alkollü içki ve meşrubatlar, kutu içindeki içecekler, posasının azalması dolayısıyla kutu meyve suları ve sıkma meyve sularının kullanımı yasaktır.

İçkiye elveda…

Taş Devri Diyeti yasaklı besinleri tüketilmediği sürece, porsiyon kısıtlaması olmayan, enerji yönünden sınırlayıcı bir diyet değildir. Serbest kalan yiyecekleri bireyin doyuncaya kadar tüketmesi serbesttir. Bu serbestlik durumu Taş Devri Diyetinin konulmuş belli bir kalorisinin olmamasından dolayı kilo aldırabileceği konusunu düşündürmektedir. Dolayısıyla uzun vadede işlevsiz olabileceği de düşünülmektedir. Bunun yanında uygulanmasına dair konulan yasaklar ve serbestlerin yarar ve faydaları tartışma konusudur.

Düzenli spor, sağlıklı bünye

Çeşitli yönlerden ele alacak olursak tam tahıllı gıdaların insan sağlığına olan yararları ile ilgili sayısız çalışma varken bu diyette yasak koşulması sağlıklı beslenmeye uygun görülmemektedir.

Mide ülseri veya gastrit gibi sorunları olan ya da olmaya yatkın bireylerde sebzelerin en az %60’ının çiğ tüketilmesi bu durumları tetikleyici etki yaratabilmektedir. Süt ve süt ürünlerindeki yasaklar kalsiyum eksikliğine sebep olmakla birlikte çeşitli kemik hastalıklarına ortam oluştururken, et ve et ürünlerindeki serbestlik ise doymuş yağ ve kolesterol alımını artırdığından kalp damar hastalığı ve kanser riskini arttırmaktadır.

Olumsuz etkilerinin yanında glisemik indeksi ve yükü düşük meyvelerin tüketilmesi sağlık açısından faydalı olmakla birlikte sınırsız koşulması da yine sorun oluşturabilmektedir. Şeker ve tatlılar, mısır şurubu, reçel ve bal gibi tatlıların tüketilmesinin yasak olması da insan sağlığı açısından olumlu bir durum oluşturacaktır.

Her koşulda yeterli ve dengeli beslenme insan sağlığı ve beslenmesi için en ideal yol olacağı gibi, zayıflamak ve çeşitli hastalıkların önüne geçmek açısından da en geçerli yoldur.

Beslenme biçimine ek olarak Taş Devri Diyetinde düzenli olarak güneşlenmek, günde en az 6-8 saat uyumak, hareketli bir yaşam sürerek her gün düzenli egzersiz veya yürüyüş yapmak da uyulması gereken kurallardandır.  

Uyku düzeni çok önemli

Günümüzde uygulanan ve ortaya konulan birbirinden farklı içerikte ve pek çok diyet şekli bulunmaktadır. Bu diyet şekillerinin içeriğindeki çeşitli düzenlemeler, yasaklar ya da kurallar bireyleri farklı yönlerden etkilemektedir. Dolayısıyla uygulanmasının mutlaka bir doktor ve diyetisyen kontrolünde, gerekli sağlık muayenelerinden geçirildikten sonra yapılması gerekmektedir.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here