Tereyağının kökenleri, atalarımızın hayvanları evcilleştirmeye başladığı yıllara yani binlerce yıl öncesine uzanıyor. Bunu nerden mi biliyoruz? Tereyağın nasıl yapıldığını gösteren 4.500 yıllık bir kireçtaşı tabletinin bulunmasından. Tereyağı, Hindistan‘da temel gıda olarak 3.000 yıldan fazla bir süredir dini törenlerde tanrılara sunulmaya değer bir saflık sembolü olarak kullanılmıştır. Günümüzde de tereyağı hem yemeklerimizin içinde hem de kahvaltılıklarımızda bolca bulunduruyoruz.
Tereyağı, bildiğimiz üzere vücut için oldukça sağlıklı bir besin, faydalarını aşağıda yazacağız, ama yararlı dediğimiz doğal olanı. Marketlerde satılan tereyağlarının pastörize olması doğallığını kaybettiriyor. Çünkü pastörizasyon besin değerini düşürüyor. Bu yüzden en uygun olanı evde yaptığınız ya da doğallığından emin olduğunuz tereyağlarıdır.
Gelelim tereyağın önemli faydalarına:
1. YAĞDA ÇÖZÜNEN VİTAMİNLERİN KAYNAĞIDIR
Bazı vitaminlerin sadece yağ yoluyla emilebiliyorlar. Vücudumuzun bu vitaminlere karşı düzgün çalışması gerektiğinden, onları almak için yağ tüketmeliyiz. Tereyağı, A, D, K ve E vitaminlerinin sadece sıradan, doğal bir kaynağı değil, onlar için mevcut en iyi kaynaktır. Kısaca bu vitaminlerin tamamını vücudumuzda istiyorsak tereyağı tüketmeliyiz. Weston A. Price Foundation‘ın kurucusu Dr. Weston A. Price, tereyağının çeşitli toplumlar üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde araştırmıştır. Yağda çözünen vitaminler olmadan vücudumuzun, onları ne kadar çok tüketebileceğimize bakılmaksızın, yediğimiz mineralleri kullanamadığımızın sonucuna varmıştır.
2. DİŞ ÇÜRÜMELERİNE ENGEL OLUR
1940’larda, diş çürümesinin önlenmesinde ve kemik yapısı ve gücünün korunmasında (biliyorsunuz, dişlerimiz için kemik yapısı hayati önem arz ediyor), tereyağının içinde önemli rol oynayan bir bileşik bulundu. Rus bilim adamları 60 yıl sonra bu bileşimin gerçekten K2 vitamini olduğunu keşfetti. Vücudumuz K1 vitamini kısıtlı bir besin grubundan alır (lahana, ıspanak ve pazı gibi yeşil sebzelerde bulunur), bu da çok küçük oranda gerçekleşir. Fakat K2 vitaminini almanın tek yolu tereyağı tüketmektir. Diş çürümesine ve kemik kaybına ek olarak, K2 vitamininin romatoid artrit tedavisi, prostat kanserinin önlenmesi, lösemi ve akciğer kanserinin tedavisinde arteriyel kalsifikasyonun tersine çevirmesi potansiyeli araştırılmaktadır.
3. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN GÜÇLENMESİNE YARDIMCI OLUR
Tereyağındaki yağ asitlerinin bir kısmı kısa ve orta zincirlidir. Bu tür doymuş yağlar antimikrobiyal (mikroorganizmaların büyümesini öldürür veya önler), antitümör (tümörlerin büyümesini engeller) ve bağışıklık sistemini güçlendirici özellikler içerir. Laurik asit, diğer hayvansal yağlarda bulunmayan bir yağ asididir ve çeşitli virüsleri, bakteriyel enfeksiyonları ve mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek için kullanılmaktadır. Anne sütü, tereyağı ve Hindistan cevizi yağı, laurik asidin tek doğal besin kaynağıdır. Bu, araştırmanın neden anne sütü ile beslenen bebeklerde her türden daha az sayıda enfeksiyon bulduğunu açıklayabilir.
4. SİNDİRİM SİSTEMİNİN KORUNMASINA YARDIMCI OLUR
Tereyağı, çocukları ve yaşlıları tehdit eden gastrointestinal enfeksiyonlara karşı koruyan glikosifingolipidler içerir. Araştırmalar, yağsız süt içen çocukların, tam yağlı süt içen çocuklardan üç ila beş kat daha yüksek oranlarda ishal olduğunu göstermektedir.
5. KİLO KONTROLÜNÜ SAĞLAR
O zaman yanlış bilinen doğrulara bir yenisini daha ekleyelim: Tereyağı şişmanlatmaz. Tereyağındaki yağ asitlerinin bağırsaklarımız tarafından işlenmesine bile gerek yoktur. İnce bağırsaktan direkt olarak karaciğere gider ve hızlı enerjiye dönüştürülür. Tereyağı, vücudumuzun emmesi için iyot minerali içerir. Tiroit bezinin düzgün çalışması içinse vücudumuza iyot gereklidir. Metabolizmamızı çalıştıran hormonları üreten şey ise tiroit bezidir. Vücut kendi başına iyot üretemez bunu ancak takviye besinlerle sağlayabiliriz. Tesadüfe bakın ki bu sorunun dermanı da tereyağında!
Hâlâ tereyağı yemeye hazır değil misiniz? Bir de şu bilgilere bakalım:
- Laurik asit sayesinde mantar ve maya enfeksiyonlarını tedavi eder.
- Hayati önem taşıyan mineral selenyumunun çok zengin bir kaynağı.
- Güçlü bir anti-kanser maddesi, kas oluşturucu ve bağışıklık güçlendirici olan konjuge linoleik asit içerir.
- Eklemlerin kireçlenmesini önleyen tek anti-sertlik faktörü kaynağıdır.
- Tereyağındaki anti-sertlik faktörü aynı zamanda arterlerin sertleşmesini, katarakt ve epifiz bezinin kireçlenmesini de önler.
- Kadınlarda doğurganlığı teşvik edebilir.
- Beyin işlevinde rol oynayan ve hücre zarlarının hayati bir bileşeni olan Arakidonik Asit (AA) içerir.