Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük şehri konumundaki Malatya; sahip olduğu yemek kültürü ile de en zengin mutfağa sahip doğu şehri olma özelliğini taşımaktadır. Kuruluş tarihi Hititler dönemine dayanan Malatya’nın sahip olduğu kültürel miras, o dönemden bu zamana kadar kendini geliştirerek devam etmiştir.
Sahip olunan yerel&kültürel adetler üzerinden yemek kültürleri de çeşitlenmektedir. Öyle ki bazı yiyecekler; yapılan ev görmesi ziyaretlerinde ve görülen rüyanın hayra çıkması niyetiyle Kömbe özellikle o günlerde hazırlanmaktadır
Yine düğün yemekleri için ve cenaze yemekleri için de özel bir yemek menüsü oluşturulur. Düğün sofralarında; Et ve bulguru görmek mümkün iken, cenaze yemekleri için ise özel bir ad verilir: Can aşı ve kırk yemeği.
Malatya evlerinin mutfaklarında kullanılan kaplar bakırdır. Bu kaplar gerektiğinde kalaylanmaktadır. Her mutfakta mutlaka kiler bulunur. Malatyalı kadınlar, erzaklarını bu dolaplar içerisinde saklar. İçerisinde çoğunlukla kurutulan yiyecekler ve zahire bulunur.
Malatya şehri, coğrafi yapısı itibariyle ekonomisini tarım ve hayvancılık ile sürdüren bir yapıya sahiptir. Bu durum beslenme kültürünü oluşturmaktadır. Malatya mutfağında öne çıkan gıdalar; bulgur ve un’dur.
Ev ekonomisinin uygulandığı Malatya’da, halkın külah adını verdiği patlıcan, salatalık, biber gibi ürünlerin kurutulup doldurulmasıyla kış aylarına özgü yemekler; erik, domates ve biberden ise çeşitli salçalar yapılmaktadır.
Kurutulmuş gıdalar şehirde bir sanayi sektörü haline gelmiştir. Özellikle mişmiş adı verilen kayısı meyvesinin kurusu ve hoşaflık (gün kurusu) kayısı kurusu, elma, dut, armut, üzüm kuruları ünlüdür.