Önce yağlı kahveler, ardından cold brew’lar derken şimdi mantar kahvesi, sağlıklı yaşamın en önemli formüllerinden biri olarak kabul edilir oldu.
Araştırmalar kahvenin metabolizmayı hızlandırıp, Alzheimer hastalığını önleyici etki gösterebileceği gibi, depresyon riskini de azaltacağını gösteriyor. Diğer yandan kahve tüketiminin uykusuzluk ve anksiyete bozukluklarına yol açıcı etkisi olduğu da biliniyor.
Finlandiyalı mantar kahve üreticileri, aynı kafein oranının söz konusu yan etkilere sebep olmaksızın sağlandığı bir formül geliştirdi. Four Sigmatic yaptığı açıklamada başta kulağa tuhaf gelebilir ama kahve ve çay arasında bir lezzete sahip olan “yumuşak içimli” ve “zengin aromalı” bu kahvenin beyin gücünü ve zihinsel verimliliği arttırıcı etkisinden bahsediyor.
Kurutulan farklı mantar türlerinin normal kahve ile karıştırılmasından elde edilen kahvenin bu yeni türü, kan şekeri seviyesini düzenleyici ve mide ağrısına sebep olan kahve asidinin etkisini ortadan kaldırıcı özeliklere sahip.
Four Sigmatic farklı mantar türlerinden oluşan yeni bir kahve ortaya çıkarsa da mantar kahvesinin geçmişi çok eskilere uzanıyor. Meşe ya da erik ağaçlarının kütük kenarlarında ve üzerlerinde yetişen Reishi Mantarı normal şartlar altında yenilebilen bir mantar türü değilken; iyice ezilip toz haline getirildikten sonra kullanılabiliyor.
Çin tıbbında ruhun ve mutluluğun bitkisi olarak da bilinen ve ilk kullanımı 1800’lü yılara tekabül eden bu mantar sağlıklı ve dinç bir bedenin de formülü olarak kabul ediliyor. Ülkemizde henüz popülerlik kazanmaya başlayan Reishi kahvesinin şeker hastalığından, yara, sivilce, siğil gibi deri hastalıklarına, kan dolaşımından, astıma pek çok faydası olduğu biliniyor.