Zenginleşmiş kültürel birikimi ile Türkiye’nin en önemli turizm cennetlerinden birisidir Nevşehir. Eski çağlardan kalma birden fazla isim ile anılmıştır bunlardan bazıları Seandos, Nissa ve Muşkeradır. Daha sonra Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yeni şehir anlamına gelen Nevşehir adı verilmiştir.
Nevşehir mutfağı genel özellikler bakımından engebeli coğrafi koşullar içerisinde tarım ve hayvancılıkla uğraşan yapıya sahiptir. Beslenme alışkanlıkları, çevrede üretilen ürünlere yönelik olarak gelişmiştir. Yörede sebzeciliğe de önem verildiğinden halk birçok sebzeyi kendileri yetiştirmekte ve yemeklerinde kullanmaktadırlar. Yemek çeşitlerine bakıldığında, kullanılan malzeme ağırlıklı olarak yörede yetişen patates, buğday, mercimek, nohut, fasulye, kabak gibi ürünlerden oluşmaktadır. Bu ürünler Nevşehir sofralarının vazgeçilmezidir.
Nevşehir mutfağı, kendi alanında bölgesel bir mutfaktır. Coğrafi konumundan dolayı et ve et ürünleri mutfaklarında fazlaca tüketilir. Hem damak zevki bakımından hem de doyurucu özelliği ile hamur işleri ve et yemekleri tercih sebebidir. Çoğunluklu olarak et tüketimi yaygındır. Genellikle kuzu eti tercih edilir.
Sofra geleneğinde, önce sulu çorbalar ardından da ana yemekler yenilir. İştah açmak amacı ile tüketilen salata, turşu ve soğan her sofrada bulunan vazgeçilmezler arasındadır. Geleneksel Nevşehir mutfağında yapılan yemekler iki mekan içerisinde yürütülmektedir. Birincisi tandırın ve ocağın bulunduğu çardak, ikincisi ise malzemelerin bulunduğu kayıt damıdır. Geleneksel mutfakta böyle ortamlarda yemekler yapılmaktadır.
Nevşehir’de üzüm yetiştiriciliği de oldukça yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Bu nedenle Şarabı ile ayrı bir ün yapmıştır ve çok güzel şarapları vardır.
