Tarihi boyunca Kıbrıs adası değişik uygarlıklar tarafından işgal edilmiş ve bu nedenle de Kıbrıs’ın geleneksel mutfak anlayışı, orada yaşayan farklı milletler tarafından etkilenmiştir. Ancak, yiyecekler üzerinde Türk ve Yunan etkilerinin daha fazla olduğu görülmektedir. Ev sahipliği yaptığı bunca kültürlerden süzülmüş, birikimlerle Kıbrıs mutfağı, doğu ve batı lezzetlerinin sentezine ulaşmıştır.
Sabah kahvaltılarında, yerel meyvelerin yanı sıra, yoğurt ile doğal bal karışımı yenilmektedir. Ayrıca kahvaltıda; yumurta, börek, ekmek, peynir, reçel ve kahve bulunmaktadır. Öğle yemeği; balık, salata, ekmek, meze ve bazen de çorbadan oluşmaktadır. Ana yemekten sonra macun denilen tatlı ve meyveler alınıp Türk Kahvesi içilmektedir.
Kıbrıs mutfağında et, deniz ürünleri, sebze ve meyve günlük ve taze tüketilmektedir. Akşam sofralarında, ana yemekten önce yirmiye yakın çeşidiyle “ordövr” ve meze sunulmaktadır. Cacık, humus, pastırma, yoğurt, fava, taze badem içi, turşu, salatalar ve zeytin çeşitleriyle başlayan ünlü mezelerin ardından, ızgara hellim, köfte, şiş kebap, şeftali kebabı, pirzola gibi ızgaralar ve fırın kebabı, küp kebabı, “kolokas” , “molohiya”, börek, bumbar, patates köftesi ve kabak çiçeği dolması gibi sıcaklar gelmektedir. Taze ve çok çeşitli deniz ürünleri, Kıbrıs mutfağında özel bir yere sahiptir.
Kıbrıs’ta her meyvenin macunu yapılmaktadır. Meyveler önce ayıklanır ve yıkanır acısı yok olana kadar kireçte bekletilir. Daha sonra yoğun şekerli şerbet içinde pişirilmekte ve bekletilmektedir. Kimisi konserve yapılırken, diğerleri taze servis yapılmaktadır. En bilinen macunlar; kabak, karpuz, ceviz, patlıcan, hurma ve turunç macunudur.Marmelat ve reçel kıvamında olan macunlar hafif şekerli olup, sıcaklarda buz üstünde servis edilmektedir.
