Ana sayfa Okumadan Geçme GELECEĞİN YİYECEĞİ: BÖCEK

GELECEĞİN YİYECEĞİ: BÖCEK

1451
0

Her yıl dünya nüfusu 70 milyon kişi artıyor. Bu artış bu şekilde devam ederse, 2050 yılına geldiğimizde dünya nüfusunun 9 milyar kişinin üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Bütün bu aç mideleri doyurabilmek için bugün ürettiğimizin en az iki katı kadar yiyecek üretmemiz gerekiyor. Çok karamsar olmadan hâlihazırda tarım ve hayvancılıkta dünya kapasitesinin % 70’ini kullanıyoruz. Küresel ısınma, çevrenin kirlenmesi, çeşitliliğin azalması gibi herkesin bildiği nedenlerle de gittikçe kısıtlanan bir üretim zincirinin içinde olduğumuzu da unutmayalım. Şu an 1 milyarın üzerinde insanın aç olduğunu var saydığımızda gelecekle ilgili planlarımızı şimdiden yapmamız gerekiyor.

Gelecekte menülerde ne olacak? Böcek?

Bu fikre burun kıvıranlar olacaktır fakat İngilizcesi “entomophagy” olan böcek yeme diye Türkçeye çevirebileceğimiz fenomen insanoğlunun binlerce yıldır ortak pratiklerindendir. Yaklaşık 2 milyar kişi dünyada düzenli olarak böcek yiyor ve 1900 civarında tür böcek yenebilir kategorisinde bulunuyor. Dünyada en çok tüketilen böcekler arasında çekirge, arı, karınca ve eşek arıları bulunmaktadır. Bu anlamda Birleşmiş Milletler Tarım ve Yiyecek Komitesinin yaptığı yenebilir böcekler araştırmasına bakmakta fayda var.

Ben böcek yemem demeyin, yediniz bile!

Böcek yemek sizde tiksinti uyandırıyorsa, öncelikle gündelik hayatınızda bile düzenli olarak böcek yediğinizi öğrenmeniz sizin için biraz sürpriz olabilir. Mesela kutu meyve sularında dünya çapındaki denetim standartlarında 250 ml’de bir kurtçuğa izin verilir ya da 100 gram toz köride 100’e kadar böcek parçasının (kafa, bacak vs.) bulunmasında bir sakınca yoktur. Liste daha da uzayıp gider. Eğer bu fikir sizin midenizi bulandırıyorsa, bulandırmasın. Zira yıllardır bu ürünleri bu şekilde tükettik ve kimseyi rahatsız etmedi.

Peki, böcek yemenin nesi bu kadar güzel? Neden geleceğin yiyeceği gözüyle bakıyoruz? Öncelikle böcekler sürdürülebilir birer yiyecek kaynağıdır.

Cüsseleri o kadar iri olmamasına rağmen protein, vitamin, lif, mineral ve yağ içeriği olarak oldukça yüksek değerlere sahiptirler. Örneğin ev cırcırı diye geçen bir tür böceğin 205 g/kg protein değeri var, bunun kırmızı ette 256 g/kg olduğunu da belirtelim. Bazı böceklerde bu protein oranı % 80’e kadar çıkmakta.

Böcekler aynı şekilde aminoasitler ve omega3 yağları açısından da zengindir. Un kurdunun omega-3 ve yağ asidi dengesi balıkla eş değer şekildedir. Ağustos böceği örneğinde de görülebileceği üzere demir açısından da kırmızı etten zengindir böcekler.

Çevre dostu böcekler gelecek için iyi bir alternatif

Böcek tarımı ya da üretimi daha çok çevre dostudur. Soğukkanlı yaratıklar olduğundan vücut ısılarını sabit tutabilmek için daha az enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu şu anlama geliyor; çiftlik hayvanlarına göre vücut kütlesini yenilebilir kütleye çevirebilmek açısından daha etkilidir. Cırcır böcekleri 1 kilo et üretebilmek için 2 kilo yiyecek tüketir. Bu etin yaklaşık % 80’i yenebilir. Ancak çiftlik hayvanlarında bu denge 1 kilo et için 8 kilo yiyecek tüketmek anlamına gelir ve çıkan etin ancak % 40’ı tüketilebilir durumda olur. Bu aynı şekilde hayvansal ve bitkisel gıdalar için yapılan ve çevreyi kirleten pestisit kullanımını da gerektirmediğinden daha çok çevre dostudur denebilir. Ayrıca böcekler balık gibi çiftlik hayvanlarının da beslenmesinde kullanılabilir.

Böcekler aynı şekilde çiftlik hayvanlarına göre daha az alana ve suya ihtiyaç duyarlar. Çiftlik hayvanlarına göre daha kısa ömür süreleri olduğundan daha çabuk büyürler ve daha küçük alanlarda daha fazla üretilebilirler.

Böceklerin tadı neye benziyor?

Buraya kadar herkesin aklında aynı soru var, böceklerin tadı nasıl? Uzak Doğu’da, Afrika’da, Latin Amerika’da geleneksel yiyecek türü olan böcekler hala afiyetle yenmektedir. Bu konuda belki de herkesin en çok bildiği yenilebilir böcek karidestir. Karidesten yola çıkarak tatlarını yaşadığı ortama göre şekillendirdiğini söyleyebiliriz. Türkçesi termit olan Afrika’da çokça tüketilen beyaz karınca türü daha naneli bir tada sahiptir, Meksika’daysa çekirgeler sarımsak ve chili biberle kavruluyor.

Osuruk böceklerini duymuşsunuzdur. Adını kokularından alan bu böceklerin tadı elmayı andırıyor. Kızıl agava solucanları biraz baharatlı tada sahipken ağaç solucanları daha çok domuz cipsine benzer bir tada sahip. Güneydoğu Asya’da bulunan bir böcek türünün tadının domuz pastırmasına benzediğini söyleyebiliriz. Eğer ki sago grub adı verilen bu kurtçukları denemek istediniz, mutlaka başını atıp yemeye başlayın. Kamboçya’da yaşayan bir tarantula türünün ise tadının biraz tuzlu muz veya kavun gibi olduğunu söylediğimizde bize inanmak isteyip istememek arasında gidip geleceğinizi çok iyi biliyoruz.

Bugünün bilimkurgusu geleceğin gerçeğidir” derler. Bugün birçok bilimkurgu filmde, romanda yiyecek olarak böceklerin tüketildiğini görüyoruz. Hatta artık bu fikir şaşırtmıyor bile. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda menülerde böcekli tatlar görmek, böcek kafeler, restoranlarda sıra bekliyor olmak belki de çok sıradan olacak. Bu fikir şimdi bazılarımıza garip gelse de ileride kimse bugünleri belki de hatırlamayacak bile.

Çikolatalı çekirge isteyen?

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here