Bolu aşçıları ile ünlü bir şehirdir. Mengen’den yetişen aşçıların tarihi, padişah mutfağına kadar dayanmaktadır. Atatürk’ün aşçısının Mengenli olduğu bilinmektedir. Mengenli ustalar burda olduğu kadar dünyanın bir çok yerinde kendilerine yer bulmuşlardır. Her yıl yapılan Mengen Aşçılar Festivali’nin kültür ve turizme katkısı ise oldukça büyüktür.
Bolu evlerinde mutfakların önemi büyüktür. Bu yüzden genel olarak her evin mutfağı geniştir. Çünkü hem yemek yapmak hem oturmak amaçlı kullanılır. Onun dışında hala köylerdeki her evin bahçesinde mutlaka topraktan ya da tuğladan yapılmış fırınlar bulunmaktadır.
Batı Karadeniz’de yer alan Bolu’nun yemeklerinin bu kadar meşhur olmasının nedenlerinden biri de , Roma Bizans ve Osmanlı kültürlerine ev sahipliği yapmış olmasıdır. Bu da yemek çeşitliğini etkilemiştir. Hala bir çok yerde saray mutfaklarının yemekleri hakimdir.
Sebze yemekleri çok tercih edilmez yörede. Genellikle mutfak kültürleri hamur ve et ağırlıklıdır. Kuzu eti yaygın olarak kullanılır. Bolu halkı için kuzular çok önemlidir. Doğal ortamlarda yetişen kuzuların lezzeti de oldukça farklıdır. Ayrıca Bolu’da tavuk sektörü de oldukça gelişmiştir. Mangalda şiş, göğüs ve pirzola çok sevilerek yenmektedir.
Hamur işleri Bolu’nun yemek kültürünün oluşmasına çok büyük katkı sağlamıştır. Yörede her türlü hamur işi oldukça çok tüketilmekte ve sevilmektedir. Mantı, gözleme, börek çeşitleri, tatlı tuzlu çörekler,ekmekler bunlardan bazılarıdır.
Yemeklerin genelinde tereyağ kullanılmaktadır. Onun dışındaki yağlar kullanılsa da çok tercih edilmemektedir. Çorbaların da mutfak kültüründe yeri geniştir. Bir çok çeşit çorba bu yöreye özgü olup sıklıkla yapılıp tüketilmektedir. Düğün Çorbası, Taze Fasulye Çorbası , Patates Çorbası, Ovmaç Çorbası , Yoğurtlu Bakla Çorbası ve Tarhana Çorbası bunların başında gelmektedir.
